Avrupa bankacılığı yeni bir sermaye dinamiğiyle karşı karşıya: fiziki iklim riskleri, artık yalnızca sürdürülebilirlik raporlarının konusu değil — doğrudan bilançoların, sermaye yeterliliğinin ve kredi fiyatlamasının merkezinde.
Arka Plan: CRR 449a ve Yeni Raporlama Zorunluluğu
Avrupa Birliği, Regülasyon (EU) No 575/2013 kapsamındaki 449a maddesi ile birlikte finansal kuruluşlara yeni bir yükümlülük getirdi:
“Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ESG) riskleri artık nitel beyanın ötesinde, finansal risk olarak kabul edilecek.”
Bu kapsamda bankaların, iklim değişikliği kaynaklı fiziksel riskleri (örneğin sel, kuraklık, sıcak hava dalgaları, fırtına, orman yangını vb.) Kredi değerlendirme süreçlerine entegre etmeleri, Ve bu risklerin sermaye planlamasına etkilerini açıklamaları bekleniyor. Bu durum, yalnızca raporlamayla sınırlı kalmıyor. Etkisi derin ve sayısal!
Sermaye Tutuştu: Fiziksel Risk = Yüksek Sermaye Tamponu
İklim riski yüksek bir bölgedeki tesise verilen kredi, kredi temerrüt olasılığı (PD) açısından daha riskli kabul ediliyor.
Bu da doğrudan şu sonucu getiriyor:🔹 Daha yüksek risk ağırlıklı varlık (RWA)
🔹 Daha fazla sermaye tutma yükümlülüğü (CET1 artırımı)
🔹 Daha düşük sermaye verimliliği (ROE daralması)Yani banka, aynı sermaye ile artık daha az kredi kullandırabiliyor. Bu da fırsat maliyetini ve gelir kaybını beraberinde getiriyor.
Örnek: İklim Riski Skoru Kredi Fiyatlamasını Nasıl Etkiler?
Varlık Lokasyonu | Sel Riski Skoru¹ | Tahmini PD Artışı | Sermaye Tamponu Etkisi |
---|---|---|---|
A – Düşük riskli bölge | 10 / 100 | %1,2 → %1,2 | Nötr |
B – Yüksek riskli bölge | 85 / 100 | %1,2 → %3,1 | +%45 ek sermaye ihtiyacı |
Bu fark, Basel III altında sermaye planlamasında %10’lara varan etkilere neden olabilir. Özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ve EBA’nın 2025 sonrası iklim stres testlerini zorunlu hale getirecek olması, bu etkileri görünür hale getirecektir.

📍 Bankalar Ne Yapmalı?
🔹 Varlık bazlı iklim risk haritaları oluşturarak lokasyonel maruziyeti analiz etmeliler.
🔹 Senaryo analizleriyle (SSP2-4.5, SSP5-8.5 vb.) ileriye dönük risk projeksiyonları üretmeliler.
🔹 Kredi puanlamasına iklim riski skoru entegre etmeli ve kredi fiyatlamasını buna göre ayarlamalılar.
🔹 İklim verisine dayalı RWA modellemelerini geliştirmeliler.
🧭 Sonuç: Sermaye Verimliliği İçin İklim Riskini Sayısallaştırın
Bugün bankaların ESG raporları “yeşil” görünüyor olabilir. Ancak yarın bu riskler finansal tablolara yansımaya başladığında, geç kalmış önlemler ciddi kâr kayıpları yaratabilir.
Artık mesele sadece “iklim dostu olmak” değil.
Mesele, iklim riskini doğru ölçüp sermaye yönetiminde proaktif olmak.